Parite Nedir; Parite bir ülkenin parasının başka diğer ülkeler karşısındaki değeridir. Başka bir deyişle her iki paranın birbirlerine karşı olan değer kazanım veya kaybının anlık rakamsal değeridir. Her ne kadar ekonomik boyut olarak gözükse de ülkenin siyasi gücünü de bağlıdır.

Euro 2002’de Avrupa Birliğinin, Amerika Birleşik Devletleri’ne karşı çıkmasının en büyük adımlarından biri olarak hayatımıza girmişti ve euro ‘nun, ülkeler arasında kazandığı değerin Amerika doları karşısındaki karşılığına da euro/dolar (EUR/USD) paritesi diyoruz.

Euronun çıkışından itibaren günümüze kadar hiç hız kesmede ilerleyişi Amerikan ekonomisinin kötüye gitmesine sebep olurken, Avrupa Birliğinin ekonomisine ise bomba etkisi yarattı ve yaratmaya da devam ediyor. Amerika Birleşik Devletlerinde bu yüzden dolayı imalatlar yavaşladı ve bundan dolayı doğan üretici enflasyonundaki düşüş, ekonomideki toparlanmanın yavaşlayacağına yönelik endişeleri arttırırken, dolarda değer kaybını birlikte getirmiştir. Amerika Birleşik Devletleri ekonomilerindeki büyümeden endişe duymaya başladıkları da bu tür verilerin sonucu olarak gösterilebilir. Bu endişelerde Euro karşısında yükselen doların yukarı yönlü hareketini durdurmaya neden olmuştur. Bunu gören Amerika Merkez Bankası da en son yayımladığı değerlendirme notunda bu sene için kılavuz niteliğindeki büyüme tahminini bir miktar aşağıya çekti.

Amerika Merkez Bankasının yapmış olduğu açıklamayla pozitif yörüngelere dalan euro bölgesinde olumlu haberlerde euronun değer kazanmasına neden oldu. Bu yıl içinde gerçekleştirilen Yunanistan, Portekiz ve İspanya’nın başarılı tahvil ihaleleri ve bankalara yönelik stres testlerinin pozitif bir tablo çizeceği beklentisi bu havanın oluşmasında başlıca unsurlar oldu.

Peki bu euro-dolar paritesini başka neler etkileyebilir ve bu faktörler neler olabilir? Toplam dört ana faktör vardır. Bunlardan birincisi, Euro, dolar karşısındaki hareketini belirler. Devamlı belirleyici olan subje eurodur. Bu belirleyiciye ana etken olarak ikinci faktör, Amerika Birleşik Devletleri ile Avrupa Merkez Bankaları’nın uygulamış oldukları uluslar arası piyasa faiz oranlarıdır. Diğeri ise gerçek petrol fiyatlarıdır. Üçüncü faktör Amerika ile Avrupa’nın mali durumu ve yapısıdır. Son olarak dördüncü faktör de ticari malların fiyatlarındaki hareketlerdir. Yani bu toplam dört ana faktör euro-dolar paritesinin hareketini belirler.

Üçüncü faktörde her iki devletin mali durumu ve yapısı olacabileceğini sizlerle paylaşmıştık. Bunun mali yönünü devletin ekonomisi oluştururken, yapısını da ülkenin siyasi gücü oluşturur. Ekonomik açıdan pariteyi etkileyen unsurlardan biri, o ülkenin enflasyondan arındırılmış net faiz getirisidir. Siyasi açıdan ise o ülkenin gelecek potansiyelini düşünecek olursak, örneğin Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katıldığını düşünürsek hem siyasi olarak güç kazanılmış olur hem de TL’da ciddi bir değer artışı yaşanır ve gözlemlenir.

Kısaca o ülkede işler iyi gidiyorsa o ülkenin para biriminin de değerlenmesi beklenir. Kötü gidiyorsa yine aynen doğrusal olarak para biriminin değerinin de kötüye gitmesi beklenir.